Barjols davası: azılı faşist grup hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istendi

Paris Ceza Mahkemesi’nde 17 Ocak günü başlayan azılı faşist Barjols davasına sona yaklaşılıyor. Davada sanıklar hakkında savcı 5 yıla varan cezalar istedi. Maden bu azılı faşistler katliam yapmak ve göçmenlere saldırmak için planlar yapıyordu, bu katiller hakkında komedi trajediye varan verilmek istenilen cezalarla Fransa’daki hukuk ve adalet konusunda büyük bir sıkıntının olduğu görülmekte.  

Paris Ceza Mahkemesi’nde 2 Şubat günü devam edilen duruşmada Savcı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a karşı bir saldırı hazırlığında olduğundan şüphelenilen aşırı sağcı Barjols grubu hakkında hapis cezası talep etti.

Faşist Barjols grubundan on üç üyesi Paris mahkemesine yargılanılmaya devam ediliyor. Bu kişilerin göçmenlere, camilere ya da seçilmiş yetkililere karşı şiddet eylemleri hazırladıklarından şüpheleniliyor. Perşembe günü, bir yıl ertelemeli hapis cezası ile beş yıl hapis cezası arasında değişen cezaların yanı sıra tahliye de talep edildi. En ağır ceza Jean-Pierre Bouyer hakkında, 2018'in sonlarında Emmanuel Macron'a yönelik bir suikast planında "sürücü" olarak kabul edilen rolü nedeniyle talep edildi.

Terörle mücadele savcısı, "kaos ideolojisi" taşıyan ve "şiddet eylemlerinin kuluçka makinesi" olan bu grubun kurucusu Denis Collinet hakkında üç yıl hapis cezası istedi. Savcı, iddianamesi boyunca davanın "tam doğasını" restore etmeye çalıştı: "İkili bir analizin konusu olamaz", diye detaylandırdı, "ne hiçbir şey ne de her şeydir".

Savcılık temsilcisi, projeleri "zorlama" veya tamamlanmamış gibi görünse de, Barjolların "aktif" üyelerinin "korkunun tarafını değiştirmek" amacıyla seçilmiş yetkililere veya göçmen kamplarına saldırmak için eğitim ve hazırlık toplantılarına katıldıklarını iddia etti.

“Cihatçılarla ortak noktalar”

Ona göre, 13 sanıktan 4'ünün şüpheli olduğu Kasım 2018 başında devlet başkanına suikast planı, "Barjoller içinde daha önce yaşanan her şeyin doruk noktasıdır". Savunmaya önceden yanıt veren savcı, Barjol'lerin o zamanlar tam çiçek açmış olan Sarı Yelekliler hareketini yansıtan "sosyal bir isyanla harekete geçtiğini" kabul etti. Ancak ona göre iki hareket arasında bir paralellik kurmak "gerçekleri çarpıtmak" olacaktır.

Savcı, sanıkların tehlikeliliğini ortaya koymak için cihatçılarla "ortak noktalarına" dikkat çekti. Barjol'ler yakıt fiyatlarına ya da 80 km/s hıza değil, çifte "saplantıya" odaklandıklarını dile getirerek, göçmenlere ve Emmanuel Macron'a karşı "nefret" düşüncelerini getirdiklerini ifade etti.

Savcı, "Bu dava cihatçılıkla bağlantılı olsaydı, size maddi unsurların yetersiz olduğunu söylemeye cesaret edebilir miydik?" diye sordu ve ekledi: "Aşırı sağcı bir davada neden daha hoşgörülü olalım?

Davanın Cuma günü sona ermesi bekleniyor.

Fransa’daki  Faşist Barjols grubundan on üç üyesinin yargılandığı,  devam eden ve karar aşamasına gelinen davada büyük bir hukuksuzluk olduğu görülmektedir. Almanya ve Fransa’da olduğu gibi Avrupa ülkelerinde yükselen faşist örgütlenmelerine karşı devletler ve istihbarat örgütleri bir yandan göz yumarken, bir yandan da yardım ve yataklık ederek yükselmelerine neden olmaktadırlar. Yani bilinçli bir devlet destekli faşist örgütlenmeleri yaratılmaktadır. Bu faşist grupları ara ara yakalayarak, gözaltına alarak veya göstermelik mahkemelerle cezaların verilmesi gerçek dışı olduğunu iddia edebiliriz. Geçtiğimiz Aralık ayında Paris’in ortasında üç Kürd’ün katledilmesi, Almanya’da Hanau, Schleswig-Holstein Eyaleti’ne bağlı Mölln, Solingen, Duisburg-Wanheimerort (1984), 24 Aralık 1985 Hamburg, NSU Katliamları, Dresden…

Avrupa’da ırkçı-faşistler istedikleri gibi göçmenlere saldırabilir, katilam yapabilir, her tür şiddete başvurabilir… Söz konusu demokratik kitle örgütleri, devrimiler, sendikalar ve halk olunca cezalarla sindirilmeye çalışılırlar.

Dogan Presse Agence  


:

Poste similare


Photos de l'article

Video de l'article