Fransa'da polis şiddeti: doğru mu yanlış mı?

Fransız polisinin özellikle emeklilik reformlarına karşı çıkan protestoculara davranış biçimi eleştiri dalgasına yol açtı.

Fransız polis gücü Avrupa'daki en ağır silahlı polis güçlerinden biridir. Gaz bombaları, GM2L göz yaşartıcı gaz ve şok bombaları ve Flash-Ball'ları (savunma mermisi fırlatıcıları, LBD) halk gösterilerine karşı "düzeni sağlamak" için kullanıyorlar.

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Fransız polisi polis şiddeti suçlamalarını reddediyor, ancak bu gazetecileri ve analistleri Fransız polisinin sistematik silah kullanımını ve düzenli olarak baskıcı ve önleyici araçlara başvurmasını kınamaktan alıkoymuyor. Ancak araştırmacılar, aşırı polis müdahalesinin değişime karşı çok katı olan sistemlerin karakteristik özelliği olduğunu söylüyor.

Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Uluslararası Af Örgütü, Emmanuel Macron'un emeklilik reformu tasarısına karşı düzenlenen son genel grev ve gösterilerde Fransız polisinin kullandığı şiddet yöntemleri konusunda alarm verdi.

Sosyal bilim araştırmacısı ve "La domination policière" kitabının yazarı Mathieu Rigouste, "kitabında 1970'lerden bu yana siyasi, ekonomik ve medya mantığından kaynaklanan bazı işçi sınıfı mahallelerindeki polis uygulamalarının tarihini titizlikle anlatıyor ve böylece 'Fransız neoliberal endokolonyal ayrımcılık sistemini' kınıyor".

Benzer şekilde, kriminoloji alanında uzmanlaşmış Fransız siyaset bilimci Sebastian Roché de Fransa'da "düzenin korunması bahanesiyle belli bir ölçüde vahşetin kabul edildiğine" inanmaktadır.

"(...) Artık orada yaşayan ve çoğu göçmen kökenli olan insanlara gerçek mermiyle ateş etmek söz konusu olmadığından, LBD'ler kullanılmaktadır. Böylece kullanımı şehir politikasının öncelikli mahallelerinde kabul edilebilir hale geldi, daha sonra günlük kullanıma ve son olarak da gösteriler sırasında yaygınlaştı. Avrupa'nın başka yerlerinde, bu sözde öldürücü olmayan silahların bir arada kullanımı istisnai olarak kalmaktadır. İskandinav ülkeleri, Almanya ve Birleşik Krallık'ta düzeni sağlamak için ne LBD'ler ne de el bombaları kullanılıyor".

Emeklilik reformuna karşı yapılan son sokak protestoları sırasında Fransız polisinin "emirleri uygulayıp uygulamadığı" sorusu gündeme geldi. Örneğin, polisin sorumluluklarından biri, ayaklanmaların ortasında özel polis desteğinden yararlanabilmesi gereken gazetecilerin çalışmalarını kolaylaştırmaktır. Fransa'nın batısındaki Rennes'de, emeklilik reformuna karşı düzenlenen gösteriler sırasında, serbest çalışan gazeteciler saldırıya uğradı, dövüldü ve tehdit altında koruyucu ekipmanlarını çıkarmaları istendi; bu sahnenin video kayıtları sosyal ağlarda paylaşıldı.

Alliance polis sendikasının departman temsilcisi Eric Henry ise Fransız polisinin sokak protestoları sırasında her zaman yasalar çerçevesinde hareket ettiğini iddia ediyor. Henry'ye göre, polisin prensip olarak kendini savunmak ya da barışçıl göstericileri korumak dışında güç kullanma yetkisi yoktur. Fransız polis sendikası temsilcisi bu nedenle Fransa'da "polis şiddetinin" var olmadığına inanmaktadır.

Ancak bu iddianın doğruluk payı sosyal medyalarda yayınlanan görüntülerde de görüldüğü yoktur. Fransa’da polis devletten özellikle de Macron hükümetinden aldığı güçle hem faşist, hem baskıcı hem işkenceci hemde katil olmaya varan tavırlarıyla kendisini göstermektedir. The Guardian, Gilets jaunes hareketinin başlangıcına bakarak Kasım 2018'den bu yana 620 LBD kullanımı vakasının rapor edildiğini; 29 vakada mağdurların ampütasyon geçirdiğini, 28 vakada ise mağdurların kafalarına vurulduğunu belirtiyor. Sadece bu raporda da gözüktüğü gibi Fransız polisi halkı korumak için değil devleti korumak için her türlü işkence ve saldırı yöntemine sokak ortasında yapmaktadır.


:

Poste similare


Photos de l'article

Video de l'article