Şah Çerağ saldırısı: Daeş bağlantılı terͶrist tutuklandı

İran'da, Şah Çerağ'daki terör saldırısında önemli bir lojistik unsur olduğuna inanılan ve doğrudan Daech ile bağlantılı olan bir kişi tutuklandı. İran İstihbarat Bakanlığı tarafından bugün (18 Ağustos Cuma) yapılan açıklamada, hafta sonu Şah Çerağ'da ve geçen yıl aynı yerde meydana gelen saldırıların arkasındaki teröristleri tespit etmek ve bunlara karşı koymak için alınan tedbirler de açıklandı.

Geçtiğimiz Pazar günü silahlı bir kişi Şiraz kentindeki Şah Çerağ türbesinde insanlara ateş açarak en az iki kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin de yaralanmasına neden oldu. Saldırgan olay yerinde tutuklandı ve sorgulanmak üzere müfettişlere teslim edildi.

Açıklamada Şiraz'daki kutsal türbeye yönelik iki terör saldırısı arasındaki dönemde 196 tekfirci teröristin tutuklandığı ya da öldürüldüğü, bunların tamamının Azerbaycan Cumhuriyeti, Tacikistan ve Afganistan'dan gelen İranlı olmayan kişiler olduğu belirtildi.

İstihbarat Bakanlığı, geçen yılki saldırının sorumluluğunu ABD tarafından kurulan tekfirci terör örgütü Daech'in üstlendiğini belirterek; "bu terör örgütü, bu iğrenç suçun bazı faillerinin yargılanıp cezalandırılmasının ardından bir misilleme operasyonu başlatacağını ve teröristleri İran'a göndereceğini duyurmuştu" dedi.

Açıklamada ayrıca Şiraz'daki son terör operasyonunun failinin, İran güçleri tarafından yakalanıp öldürülen arkadaşlarının intikamını almak için ülkeye girenlerle tamamen aynı tipte olduğu belirtildi.

İstihbarat Bakanlığı, "Geçen yıl ölen terörist gibi o da Daech tarafından Telegram platformu üzerinden ayartılan bir Tacikistan vatandaşı" dedi.

"İran'a girmek için Tacikistan, Türkiye ve Pakistan'dan geçti, ardından Afganistan'ın Badahşan eyaletinde eğitim aldı ve doğu sınırlarından yasadışı yollarla ülkeye girdi" diye ekledi.

"İran'da, aynı sosyal ağ platformu aracılığıyla, talimat ve silah almak için operasyonun komuta generalleriyle temas halindeydi ve son olarak 13 Ağustos Pazar günü kendisini terörist operasyona başlattı."

İki saldırı arasında benzerlik kurulan açıklamada, iki saldırganın Tacik uyruklu tekfirci teröristler olduğu ve ilk saldırının İran'ın düşmanları tarafından planlanan ayaklanmalarla aynı zamana denk geldiği, son saldırının ise bu ayaklanmaların yıldönümü öncesinde gerçekleştiği belirtildi.

İran İstihbarat Bakanlığı ayrıca ABD'nin Batı Asya Direniş Cephesi'nin terör örgütünü yenilgiye uğratmasının ardından Daech'i yeniden aktif hale getirmeye çalıştığını vurguladı.

Açıklamada, "Sözde insan hakları savunucusu Avrupalıların son terör saldırısı karşısındaki sessizliği ve kendilerine bağlı medyanın sevinci, ikiyüzlü tutumlarının ve çifte standartlarının bir başka açık örneği olmakla kalmayıp, tekfirci terörün faili ve destekçileriyle ilgili olarak bizi başka bir yola sürükleyebilir" denildi.

26 Ekim 2022'de türbeye giren silahlı bir terörist, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 15 hacı adayını öldürdü. Güvenlik güçleri teröristi vurmadan önce düzinelerce başka hacı da yaralandı ve terörist birkaç saat sonra hastanede öldü.

Geçen yılki terör saldırısı, 22 yaşındaki İranlı kadın Mahsa Amini'nin ölümünün ardından İran'da yaşanan dış destekli ayaklanmaların ardından gelmişti. Eylül ayı ortasında başkentteki bir polis karakolunda bayılmış ve daha sonra hastanede öldüğü açıklanmıştı. İran Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan resmi bir rapor, Amini'nin ölümünün kafasına ya da vücudunun diğer hayati organlarına aldığı iddia edilen darbelerden ziyade hastalıktan kaynaklandığı sonucuna vardı.

İran istihbarat topluluğu, aralarında ABD ve İngiltere'nin de bulunduğu bazı ülkelerin casusluk ve propaganda aygıtlarını ülkedeki şiddetli ayaklanmaları kışkırtmak için kullandıklarını söyledi.


:

Poste similare


Photos de l'article

Video de l'article